Aynı Stüdyodan Çıkmış 10 Harika Başyapıt Anime Önerisi!

Studio Pierrot'nun şu anki projesi Naruto'nun oğlu Boruto Uzumaki'yi konu alan devam serisinden başkası değil. Dördüncü Büyük Ninja Savaşı'nı takip eden seri, güçlü bir ninja olmak için eğitim alarak babasının izinden giden Boruto'nun hayatını konu alıyor.

Ancak şehrin kahramanının oğlu olmak kendine özgü zorlukları da beraberinde getiriyor. Şimdi, yeni nesil dahiler bir yandan ebeveynlerinin gölgesinde yaşamaya çalışırken bir yandan da onları aşmayı hedeflemektedir. Ninjanın mirası devam ediyor ve ninjanın yeni bir bölümü başlıyor!

Tokyo Ghoul, Studio Pierrot'un bugüne kadar ürettiği en iyi karanlık shōnen animelerinden biri. Seri, bir zamanlar yumuşak huylu bir öğrenci olan ancak sonunda bir gulyabaniye dönüşen Ken Kaneki gibi iyi yazılmış bir kahramana sahip olmakla kalmıyor, aynı zamanda şovun kan ve acımasız unsurlarını ifade etmekten de geri durmuyor.

Grungy estetiği, ilgi çekici aksiyon sahneleri ve metal parçaların bir karışımı ile anime sektörde adını duyurdu. Ne yazık ki, Tokyo Ghoul'un anime uyarlaması beklentileri karşılayamadı ve daha sonra gerçekten kötü bir şekilde başarısız oldu. Bununla birlikte, animenin ilk sezonunun prime-time shōnen'in özü olarak hizmet ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Studio Pierrot'un Shōjo animeleri, çoğunlukla savaş shōnen şovlarında yer aldıkları için oldukça nadir bir manzaradır. Yona of the Dawn, prenses Yona'yı ve onun şımartılmış bir prensesten belalı bir savaşçıya dönüşme hikayesini takip eden türünün tek örneği.

Ortaçağ dönemine dayanan anime, Yona'nın müttefikler toplama ve daha iyi bir savaşçı olma yolculuğunu izler, böylece tahtını geri alabilir ve her zaman olması gereken gerçek lider haline gelebilir. Tehlikeli bir güç mücadelesi içindeki bir prensesin bu epik düşük fantezi klasik hikayesi mutlaka izlenmeli.

Tarihsel ve savaş animeleri Pierrot'un uzmanlık alanı değil ancak Krallık stüdyonun muhteşem bir başarısı. Yasuhisa Hara tarafından yazılan ve çizilen anime, Çin'in henüz böyle tanınmadığı ve hatta birleşmediği Zhou hanedanlığı döneminde Çin'in savaşan devletler döneminin kurgusal bir anlatımını sunuyor.

Seri, cennetin altındaki en büyük general olmak için yoldaşlarıyla birlikte savaşan bir savaş yetiminden, Xin'den bahsediyor. Denemeler ve dökülen kanlarla dolu bir yolda Xin, 500 yıl sonra ilk kez Çin topraklarını birleştirmek istiyor.

GTO, gelmiş geçmiş en iyi öğretmen olarak çarpık hayatını düzeltmeye karar veren eski bir çete lideri olan Eikichi Onizuka'nın etrafında dönen Studio Pierrot'un klasik bir 90'lar animesi. Ancak, öğretmen olmak kolay değildir ve Onizuka bunun tadını düzenli olarak alır.

Anime, akademik sistemin ve mağdur öğrencilerinin günümüz sorunlarını keşfetmek için gerçekçi bir yaklaşım benimsiyor. Eski tarz animasyon ve retro açılışların yanı sıra Onizuka'nın öğrencilerinin daha iyi insanlar olmalarına yardımcı olmak için kullandığı alışılmışın dışındaki yöntemleri izlemek bir zevktir.

Hunter × Hunter'ın yazarından gelen Yu Yu Hakusho, Yoshihiro Togashi'nin bir başka başyapıtı. Savaş animesi alt türüyle eleştirmenlerce beğenilen seri, bir trafik kazasında öldükten sonra ruh dedektifi olan Yusuke Urameshi'yi takip ediyor.

Bir yeraltı dedektifi olarak Yusuke, insan dünyasındaki iblisleri ve ruhları içeren çeşitli davaları araştırmakla görevlendirilir. Arkadaşlarını ve ailesini korumak için güçlü düşmanlarla yüzleşmek ve Ruhlar Dünyası'nda bilinen en heybetli figürlerden bazılarıyla savaşmak zorundadır.

Bleach ve Naruto döneminin sona ermesinin ardından, Studio Pierrot için yeni nesil bir seri üretme zorluğunu üstlenme zamanı gelmişti. Ve tahmin edin ne oldu, o zamanın popüler shōnen mangası Black Clover'ı uyarlama fikriyle ortaya çıktılar. Stüdyonun bu hamlesi, anime kısa sürede bir hit haline geldiği için başarılı oldu.

Büyülü bir dünyada geçen Black Clover, herhangi bir büyü gücü olmadan doğan Asta adlı hevesli bir genci takip ediyor. Bu, içinde yaşadığı dünya tarafından bilinmemektedir çünkü görünüşte herkes bir büyücüdür. Bununla birlikte, Asta bir sonraki Büyücü Kral olmayı planlamaktadır ve bunun için dahi arkadaşı ve çocukluk rakibi Yuno'yu geçmesi gerekmektedir.

Akudama Drive, Studio Pierrot'un ana akım medyada neon fütüristik bir tarz ve siberpunk ortamı ortaya koyan animelerinden biridir. Distopik bir gelecekte geçen seri, genellikle "Akudama" olarak bilinen Kansai Şehri'nin savaştan muzdarip kaçaklarının yaşamı boyunca bize yol gösteriyor.

Bir gün, bu son derece yetenekli suçlulara, isimsiz bir müşteri tarafından, idam edilmedikleri takdirde Cutthroat adlı bir idam mahkûmunu serbest bırakmaları için bir sözleşme verilir. Şimdi, ekip işi bitirmek ve büyük maaşlarını kazanmak için birlikte çalışmalıdır. Ancak bir oyun olarak başlayan bu süreç, hızla yüksek riskli ve politik olarak aktif bir siberpunk dramasına dönüşür.

Kılıç savaşları, baskın bir kadın oyuncu kadrosu, hiyerarşik bir sistem - eğer bu üçünü aynı dizide arıyorsanız Bleach sizin için doğru yer. Studio Pierrot'nun çabaları olmasaydı, Tite Kubo'nun kalemindeki mükemmelliği ekranlarda sergilemek mümkün olmazdı.

Bleach, hem şık animasyon hem de çekici karakter tasarımları açısından zamanının ötesindeydi ve bu da onu Studio Pierrot'un 2000'li yıllardaki en iyi animelerinden biri haline getirdi. Seri, sevdiği insanları korumak için Ruh Toplumu ve insan dünyası arasında hayatını dengelemeye çalışan bir Ruh Azrail olan Ichigo Kurosaki'yi takip ediyor.

2000'li yılların başları shōnen türünün en iyi dönemi olarak adlandırılır ve bunun kredisinin yarısı Naruto'ya gider. One Piece ve Bleach ile birlikte Naruto, Studio Pierrot'un kemeri altında üretilen zamanının en büyük manga ve anime serilerinden biriydi. Anime el ele dövüşleri hala türünün tek örneği ve henüz aynı mükemmellikle kopyalanamadı.

Naruto Uzumaki'nin Hokage olma ve köylüleri tarafından tanınma yolculuğu, bir insanın öğrenebileceği bir şeydir. Harika savaşlar, ilham verici karakterler ve ilgi çekici kötü adamlar, Naruto hemen hemen her yeni anime hayranı için bir shōnen zımbası olmak için her şeye sahiptir.