“Bu Kadar Da Değil” Dedirten 10 Karanlık Anime Önerisi!
Bazı animeler vardır ki... izlerken “yok artık, bu kadar da değil!” dedirtir. Kimi diziler yalnızca rahatsız edici sahnelerle sınırları zorlarken, kimileri komple bir psikolojik yıkım senfonisi gibi işler. Bu yazıda, sınırı öyle bir aşan 10 animeyi derledik ki, bazıları bir sahnesiyle, bazıları baştan sona travmayla sarmalanmış durumda. Eğer “bu kadar karanlık da olur mu?” diye soruyorsan, cevabımız net: Olur! İşte en karanlık ve duygusal açıdan en ağır 10 anime serisi. Dikkat: Bu liste, kalbi sağlam olanlara göre!

“Bu Kadar Da Değil” Dedirten 10 Karanlık Anime – Ruhunuzu Sarsacak Sahneler!
1. Fullmetal Alchemist: Brotherhood – “Ed…ward…” Repliğiyle Travma Dağıtan Sahne
Yani bak şimdi... genel olarak Fullmetal Alchemist: Brotherhood öyle aşırı karanlık bir seri değildir. Ama gel gör ki bir Shao Tucker vakası var ki, insanı karakter analizine değil, psikolojik terapiye sokar.
Tatlı mı tatlı kızı Nina ve köpekleri Alexander’ı, “aman kariyerim yürüyecek” diye alkemik bir deneyle birleştirmek nedir ya? Bu nasıl vicdan? Bu nasıl baba?
Sonuç: Gözleri bomboş bakan, ürkütücü bir sesle “Ed...ward” diye mırıldanan yarı çocuk, yarı yaratık bir canlı...
Bu sahne sadece karakterleri değil, izleyicileri de darmaduman etti. İzleyen herkesin içinde bir şeyler öldü. Hâlâ o sahne aklına geldikçe içi cız etmeyen var mı?
2. Jujutsu Kaisen – “Bu Gördüğün Karanlık, Daha Başlangıç”
Jujutsu Kaisen çok seviliyor, eyvallah. Ama bu anime bir “Shonen” dizisi olmasına rağmen karanlık tarafıyla adeta korku filmi gibi ilerliyor.
Kento Nanami’nin ölüm anı mı dersin, Junpei’nin gözümüzün önünde harcanışı mı... En fena darbe ise Yuji Itadori’nin, Sukuna tarafından katledilen masumları görünce verdiği tepki. O haykırış, o çöküş... İçimizi parçaladı.
Bazı sahnelerde öyle bir iç sıkıntısı yaşıyorsun ki, “Acaba bir bölüm daha izlesem mi yoksa moralim için ara mı versem?” diye düşünüyorsun. Resmen izlerken yıpratıyor ama bırakamıyorsun da.
3. Attack on Titan – Savaşın Değil, Dehşetin Animesi
Attack on Titan başlı başına "İzleyiciye travma yükleme simülatörü."
Bak mesela Petra’nın acı sonu. Ya da o asker kızın “Baba, ben iyi bir kız oldum değil mi?” diyerek titana yem oluşu… Yani kardeşim, bu sahneler kalbe değil, direkt ruhun en derinine saplanıyor.
Ve unutmayalım: Sasha... Tatlı patates kızımızın ölüm sahnesi kadar ani, saçma ve iç burkan az şey izledik. “Gülümseyerek öldürdüler be!” dedirten türden.
Tamam savaş teması işleniyor ama bir noktadan sonra artık “Bu kadar acı fazla değil mi?” sorusunu ister istemez soruyorsun.
4. Oshi no Ko – Ai’nin Gözümüzün Önünde Kanlar İçinde Yatışı
Oshi no Ko, idollerin dünyasına ışık tutan karanlık bir eser. Ama ilk bölümde Ai Hoshino’nun ölümünü o kadar uzun ve detaylı işlediler ki... Ekran başında sadece ağlamak değil, korkudan donup kalıyorsun.
Çocuklarının gözleri önünde kanlar içinde can vermesi, ekranın renginin değişmesi, seslerin boğuklaşması... Bir animeden beklenmeyecek kadar etkileyici ve aynı zamanda yıpratıcıydı.
Şunu kabul edelim: O sahne gösterilmeden de etkileyici olurdu. Ama o kadar “üzerine basa basa” gösterdiler ki, travma garantili oldu.
5. Happy Sugar Life – Tatlı Değil, Bildiğin Zehir Gibi Bir Hayat
İsmine bakıp “Ay ne şeker bir anime!” diyenleri Satou Matsuzaka ile tanıştıralım. Kız, küçük bir çocuğa saplantılı şekilde bağlanmış ve onun için cinayet işliyor.
Yani “aşk” dedikleri şey, burada baya baya suç dosyası boyutuna ulaşmış.
Bu animeyi izlerken "Bu sahneler gerçekten yapılmalı mıydı?" sorusunu sık sık soruyorsun. Çünkü olay saplantı değil, resmen ruhsal hastalık.
Bir noktadan sonra “bunun izlenmesi bile sakıncalı olabilir” düşüncesi yerleşiyor kafana.
6. Berserk – Femto’nun Casca’ya Yaptıkları... Sözün Bittiği Yer
Berserk, zaten karanlık atmosferiyle bilinir. Ama Eclipse sahnesi... Bambaşka bir seviye.
Griffith'in Femto formuna geçip, hem arkadaşlarını katletmesi hem de Casca'ya yaşattığı o korkunç şey... Kardeşim, bu kadar mı acımasız olunur?
Guts'ın gözleri önünde yaşanan bu sahne izleyiciye sadece karakter acısı değil, kişisel travma olarak döndü.
Anime tarihinin en tartışmalı, en rahatsız edici sahnelerinden biri. Ve hâlâ konuşuluyor. Sebebi de ortada: Gereğinden fazlası yapılmış.
7. Goblin Slayer – Daha İlk Bölümden İzleyiciyi Şoka Sokmak Mıydı Gerekli?
Goblin Slayer, “Ben şok edeceğim!” diyerek sahneye çıktı. Ve nitekim ilk bölümde cinsellik içeren şiddet sahneleriyle herkesin ağzını açık bıraktı.
Yani kardeşim, “goblin” dedik, “fantastik macera” dedik ama daha ilk bölümde bu kadar... hani diyeyim... mide bulandırıcı detayları niye verdin ki?
Bu tarz sahneler alt metinle, ima ile de verilebilirdi. Ama anime “Ben göstereceğim” demeyi tercih etti. İzleyici kaybetti, ruh kaybetti, keyif kaybetti.
8. Elfen Lied – Şiddet, Kan, Gövde... Her Şey Bolca Var
Elfen Lied, animenin şiddetle olan sınavıdır. Lucy karakterinin hem yaşadıkları hem de yaşattıkları...
Yani gözünü seveyim, kafaları vektörle koparmak nedir?
İlk bölümü açan herkesin suratındaki ifadeyi tahmin edebiliyorum: “Ben ne izliyorum şu an?”
İnsanın içini karartan cinsten bir atmosfer. Bazı yerlerde o kadar ileri gidiliyor ki, sahneleri geçmek zorunda kalıyorsun.
9. Devilman Crybaby – Miki’nin Sonu ve İnsanlığın Çöküşü
Devilman Crybaby, adeta “İnsanoğlu ne kadar kötü olabilir?” sorusunun cevabı. Şiddet, uyuşturucu, hedonizm... ne ararsan var.
Ama en büyük travma neydi?
Tabii ki Miki Makimura’nın öldürülmesi ve parçalanmış bedeninin direklere asılması. Bu sahne hem sembolik hem de dehşet verici bir sondu.
Anime zaten “rahat izleyelim” diye yapılmamış ama bu sahne, en soğukkanlı izleyiciyi bile yerle bir eder.
10. Corpse Party: Tortured Souls – Video Oyunu Uyarlaması Ama Korku Seviyesi Bambaşka
Video oyunundan uyarlanan bu anime, “Haydi korku kuralım” deyip direkt el freni patlatmış.
Corpse Party, izleyiciye korku değil, panik atağın görsel versiyonunu yaşatıyor.
Küçük çocukların korkunç şekillerde ölmesi, işkenceye uğraması, çığlıklar...
Yani “uyarlama” diye her şeyi bu kadar göstermek zorunda mıyız?
“İmâ” dediğimiz şeyin bir manası var dostum.
Travma Yaratırken Dengeyi Kaçıran Animeler
Bazı animeler izlenirken düşündürür, bazıları ağlatır...
Ama bu listedekiler?
İzleyenin ruhunu sıyırır.
Her biri ayrı bir karanlık kutu. Bu animeler, psikolojik şiddet ve travma konusunda sınır tanımamış. “Şok edelim, duygularını sömürelim” mantığıyla ilerlemişler.
Her anime her ruh haline göre değildir. Bu yapımlar da kesinlikle herkese hitap etmez.
Karanlık anime önerileri arasında yer alsalar da, bu animeleri izlerken içsel olarak hazırlıklı olmak şart. Yoksa kalp kırıklığı değil, ruhsal çöküş yaşanabilir.
Bahsi Geçen Animeler (Anime Önerileri):
-
Fullmetal Alchemist: Brotherhood
-
Jujutsu Kaisen
-
Attack on Titan
-
Oshi no Ko
-
Happy Sugar Life
-
Berserk
-
Goblin Slayer
-
Elfen Lied
-
Devilman Crybaby
-
Corpse Party: Tortured Souls
Tepkiniz Nedir?






