En İyi Yazılan ve Tasarlanan Seinen Anime Karakterleri!

Berserk'in şiddetli ve ödünsüz dünyasında, Guts annesinin cesedinden çıktığı günden beri huzur bulamamış bir paralı askerin hayatını yaşar. Büyük bir broadsword taşıyan ve sert bir tavrı olan Guts, bir kavgadan asla geri adım atmaz. Gençliğinden itibaren çektiği acılar ve sık sık ihanete uğraması, Guts'ı hayata karamsar bakan bir adam yapmıştır. Guts, sadece seinen karakterleri arasında değil, tüm anime dünyasında saygı duyulması gereken bir figürdür.

Neşeli ve macera peşinde koşan bir çocuktan agresif bir savaşçıya, ardından tekrar şiddetten uzak huzurlu bir hayata dönüşen Thorfinn'in yıllar içindeki yolculuğu, onu sadece müthiş bir karakter değil, aynı zamanda en iyi seinen ana karakterlerinden biri yapmıştır. Thorfinn, acımasız ve affetmeyen bir dünyada intikamını tamamlamaya çalışırken kısa süre sonra geçmişe tek taraflı bakmak yerine savaşsız bir geleceğin önemini öğrenir ve bu da onu katmanlı bir karakter olarak öne çıkarır.

Japon mitolojisine dayanan bir animeden gelen Ginko'nun göçebe yaşam tarzı, çoğunlukla Mushi olarak bilinen gizemli yaşam formlarının araştırması etrafında döner. Sürekli olarak bir yerden bir yere Mushi araştırmaları için seyahat eder ve yalnızca işe alındığı davaları bitirmek için bir bölgede yeterince uzun süre kalır. Ginko, işinde gurur duyar ve mushi ile ilgili hastalıkları ve fenomenleri mükemmellikle teşhis eder. Ginko'nun keşifleri, izleyiciyi yaşamın en garip temelinde tanımlayan mitolojinin hem samimi hem de muhteşem ayarlarına getirir.

Hellsing, anime evreninin en acımasız seinen ana karakterlerinden biri olan Alucard'a ev sahipliği yapar. Alucard, vampir avcısı olmayı ahlaki nedenlere benzeyen bir şey için yapmaz - bunu yapar çünkü hayatları sonlandırmaktan büyük zevk alır ve hiç pişmanlık ya da merhamet göstermez. Hellsing organizasyonunun kötü bir figürü olan Alucard, savaş delisi bir SS Binbaşı'ya karşı tam anlamıyla bir savaşa girer. Alucard'ın korkutucu karizması, silahşörlüğü ve ölümsüz bedeni, onu hayranların gözünde çekici bir anti-kahraman yapar.

Serinin adını gururla taşıyan Saitama, başlangıçta sıradan bir insan iken yoğun bir antrenman rejiminden geçerek tamamen bir süper insana dönüşmüştür ve tartışmasız olarak en sevilen seinen ana karakterlerinden biridir. Güçlü görünmese de ve teknik olarak ölümsüz olmasa da, bugüne kadar karşılaştığı hiçbir şey onu rahatsız etmeye yaklaşamamıştır. Saitama gibi başka bir kahraman yoktur; aşırı güçlü ve duygusuz olmasına rağmen aynı zamanda komiktir.

Bir ana kahramanın her zaman kahraman olması gerekmez ve "Monster"ın hikayesi söz konusu olduğunda Johan Liebert ön plana çıkar. O, anime tarihinin en iyi kötü karakterlerinden biridir; sakin ve kibar bir birey gibi görünse de, hoş dış görünüşünün altında kararlı bir şekilde kötü bir kalp yatar. Yaptığı hemen hemen her şey, insanları kendi zevki için denemek ve test etmek arzusundan kaynaklanır. Johan, hiçbir neden, nefret veya öfke olmadan öldürür ve diğerlerini de katillere dönüştürerek inanılmaz bir düzeyde etkiler.

Kaneki, kibar bir üniversite öğrencisiyken, et yiyen yarı-ghoul'a dönüşene kadar normal bir hayat yaşamaktaydı. Bu olaydan hemen sonra Kaneki'nin hayatı tamamen değişir ve yeni gerçekliğiyle nasıl başa çıkacağını bilmediğinden varlığı tam bir cehenneme döner. İnsanlığını korumaya çalışırken uzun süredir bastırdığı travmayla yüzleşmek zorunda kalan Kaneki, güçlü olmak için duygularını ve ahlakını bastırır. Seri, Kaneki'yi bir kahraman olarak göstermeye çalışsa da, hala başlıca sorun olarak görülür.

Zorluklar karşısında, Shinichi Izumi kaçmak yerine durumu doğrudan ele almak için harika bir örnektir. Uzaylılar Dünya'yı işgal etmeye başladığında, Shinichi başlangıçta korkar ama kolunda yaşayan parazit ile anlaştıktan sonra durum değişir. Shinichi, uzaylı parazitin insan vücudunu ele geçirmesini engellemeye çalışırken, parazitlerin de hayatta kalmaya çalıştıklarını fark eder. Shinichi'nin zorluklarına rağmen yükselişi, onu çekici bir ana karakter yapar.

Seinen alanında daha yaşlı veya olgun kahramanlar tanıtmak yaygın bir uygulamadır ve Golden Kamuy'un Saichi Sugimoto'su, savaş gazisi olması nedeniyle bunu başarmaktadır. Efsanevi Ainu altınını bulmaya çalışır. Ölümsüz Sugimoto olarak da bilinen Saichi, savaşta gösterdiği başarılar ve inanılmaz hayatta kalma içgüdüleriyle tanınır. Dışarıdan sert ve müdahaleci biri gibi görünse de, aslında içten içe nazik ve cömerttir ve ihtiyacı olanlara yardım etmek için her şeyi yapar.

Shotaro Kaneda, Neo-Tokyo sokaklarında gezen genç ve isyankar bir motosiklet çetesinin lideridir. Güç veya büyük bir zekaya sahip olmasa da, arkadaşının ruhu için savaşmaya hazır olacak kadar kararlıdır. Tokyo'yu açgözlü politikacıların baskısından kurtarmak için hükümet karşıtı unsurlarla girdiği çatışmalarda Kaneda'nın karakteri, hikaye boyunca önemli bir gelişim gösterir ve onu bir seinen anime ana kahramanının uygun bir örneği yapar.