Zom 10 Benzeri: Eğlenceli ve Renkli Zombi Animeleri! : Zombi Diyarında Rengarenk Bir Geziye Çıkıyoruz!
Zom 100'ü sevdiysen, bu animeler de seni zombi kıyametinde kahkahalara boğacak! Eğlence, aksiyon ve renkli karakterlerle dolu bir dünyaya adım at!
1. Highschool of the Dead: Zombilere Karşı Okul Hayatı
Yolcu, zombilerle dolu bir dünyada lise hayatı mı? İşte sana Highschool of the Dead! Bu anime, sadece zombi avlamakla kalmıyor, aynı zamanda okul arkadaşlarının hayatta kalma mücadelesini de gözler önüne seriyor. Ana karakterimiz Takashi Komuro, çocukluk aşkı Rei Miyamoto ve diğer okul arkadaşlarıyla birlikte zombi kıyametinden kaçmaya çalışırken, bir yandan da kendi içlerindeki sorunlarla yüzleşiyorlar. Düşünsene, bir yandan zombileri pataklıyorsun, bir yandan da sınavlara hazırlanıyorsun! Tam bir öğrenci kabusu, değil mi?
Animenin çizimleri o kadar detaylı ki, zombilerin iğrençliğini iliklerine kadar hissediyorsun. Ama merak etme, sadece mide bulandırıcı değil, aynı zamanda bolca aksiyon ve fan servis de var. Kız karakterlerin abartılı göğüsleri ve sürekli yırtılan kıyafetleri bazılarını rahatsız edebilir, ama genel olarak anime, türün hayranları için kaçırılmaması gereken bir yapım. Özellikle zombi türüne yeni başlayanlar için harika bir giriş noktası olabilir.
Highschool of the Dead'de sadece zombilere karşı savaşmak yok, aynı zamanda karakterlerin arasındaki ilişkiler de önemli bir yer tutuyor. Takashi'nin Rei'ye olan aşkı, diğer karakterlerin kıskançlıkları ve rekabetleri, animenin dramatik yönünü güçlendiriyor. Ayrıca, animenin göndermeleri ve parodileri de oldukça eğlenceli. Zombi filmlerine ve diğer popüler kültür öğelerine yapılan göndermeler, izleyiciyi sürekli güldürmeyi başarıyor. Yani, zombi kıyametinde bile mizahın eksik olmadığını görüyorsun.
Seyir Defteri Notu: Animenin ikinci sezonu maalesef hiç gelmedi. Manga uyarlaması da yazarının vefatı nedeniyle yarım kaldı. Ama yine de ilk sezonu izlemek, zombi animelerine olan bakış açını değiştirebilir.
Rota Önerisi: Eğer Highschool of the Dead'i sevdiysen, Corpse Party: Tortured Souls'u da deneyebilirsin. O da okul temalı bir zombi animesi, ama çok daha karanlık ve şiddetli.
2. Is This a Zombie?: Zombi Olarak Uyanmak
Yolcu, bir zombi olarak uyandığını hayal et! İşte Is This a Zombie? tam olarak bunu konu alıyor. Ana karakterimiz Ayumu Aikawa, bir seri katil tarafından öldürülüyor ve bir necromancer (ölüleri dirilten büyücü) olan Eucliwood Hellscythe tarafından zombi olarak hayata döndürülüyor. Ama işler burada bitmiyor! Ayumu, Eucliwood'un güçlerini yanlışlıkla emiyor ve bir Magical Garment Girl'e (büyülü kıyafetli kız) dönüşüyor. Evet, yanlış duymadın, hem zombi hem de büyülü kız!
Bu anime, absürt komedi ve fantastik öğeleri bir araya getiriyor. Ayumu'nun sürekli başına gelen tuhaf olaylar, Eucliwood'un sessiz ama etkileyici kişiliği, diğer karakterlerin eksantrik davranışları, animenin eğlence dozunu sürekli yüksek tutuyor. Özellikle Ayumu'nun büyülü kız kıyafetleriyle zombilerle savaşması, görülmeye değer bir sahne. Düşünsene, bir yandan zombileri tekme tokat dövüyorsun, bir yandan da eteklerin uçuşuyor!
Is This a Zombie?'de sadece komedi yok, aynı zamanda dramatik ve aksiyon dolu sahneler de var. Ayumu'nun geçmişi, Eucliwood'un sırları, diğer karakterlerin motivasyonları, animenin derinliğini arttırıyor. Ayrıca, animenin dövüş sahneleri de oldukça iyi hazırlanmış. Ayumu'nun zombi güçlerini ve büyülü yeteneklerini kullanarak zombileri alt etmesi, izleyiciyi ekrana kilitlemeyi başarıyor. Yani, zombi kıyametinde bile kahraman olmanın farklı yolları olduğunu görüyorsun.
Seyir Defteri Notu: Eucliwood'un konuşamadığı için not defteriyle iletişim kurması, animenin en ilginç detaylarından biri. Onun düşüncelerini ve duygularını anlamak, izleyici için ayrı bir deneyim.
Rota Önerisi: Eğer Is This a Zombie?'yi sevdiysen, Kore wa Zombie Desu ka? of the Dead'i de izlemelisin. Bu, animenin parodi versiyonu ve çok daha absürt ve komik.
3. Gakkou Gurashi! (School-Live!): Tatlı Hayatlar, Acı Gerçekler
Yolcu, okul hayatının ne kadar tatlı ve eğlenceli olduğunu düşünüyorsun, değil mi? Gakkou Gurashi! (School-Live!) bu düşünceyi alıp bambaşka bir boyuta taşıyor. Bu anime, okulda yaşayan bir grup kız öğrencinin hikayesini anlatıyor. Yuki Takeya, okul hayatını çok seven ve her gününü neşeyle geçiren bir kız. Kurumi Ebisuzawa, okulun atletik ve güvenilir üyesi. Yuuri Wakasa, grubun lideri ve akıl hocası. Miki Naoki, sonradan gruba katılan ve geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalan bir kız. Ama bu okul hayatının altında korkunç bir gerçek yatıyor: Dünya bir zombi kıyametinin ortasında ve bu kızlar, okulda hayatta kalmaya çalışıyorlar.
Gakkou Gurashi!'nin en büyük başarısı, tatlı ve masum görünen yüzeyin altında yatan karanlık gerçeği yavaş yavaş ortaya çıkarması. İlk başta, anime sıradan bir okul hayatı animesi gibi görünüyor. Ama zamanla, karakterlerin gerçekliği ve yaşadıkları travmalar gün yüzüne çıkıyor. Yuki'nin hayal dünyasında yaşaması, Kurumi'nin sürekli savaşmak zorunda kalması, Yuuri'nin sorumluluklarının altında ezilmesi, Miki'nin geçmişiyle hesaplaşması, animenin dramatik yönünü güçlendiriyor. Yani, zombi kıyametinde bile duygusal bağların ne kadar önemli olduğunu görüyorsun.
Animenin çizimleri ve müzikleri, atmosferi mükemmel bir şekilde destekliyor. Tatlı ve renkli çizimler, okul hayatının masumiyetini yansıtırken, karanlık ve gerilim dolu müzikler, zombi kıyametinin dehşetini hissettiriyor. Özellikle animenin açılış jeneriği, ilk başta neşeli ve eğlenceli görünse de, aslında karakterlerin yaşadığı travmayı ve gerçekliği gizliyor. Bu da animenin zekice tasarlanmış detaylarından biri.
Seyir Defteri Notu: Animenin ilk bölümünü izlerken dikkatli ol! Çünkü ilk bölüm, animenin gerçekliğini gizliyor ve izleyiciyi şaşırtmayı hedefliyor.
Rota Önerisi: Eğer Gakkou Gurashi!'yi sevdiysen, Made in Abyss'i de deneyebilirsin. O da tatlı ve masum görünen yüzeyin altında yatan karanlık bir hikayeye sahip.
4. Sankarea: Zombi Aşkı
Yolcu, zombiye aşık olmak nasıl bir duygu olurdu? Sankarea tam olarak bu soruyu ele alıyor. Ana karakterimiz Chihiro Furuya, zombilere takıntılı bir lise öğrencisi. Amacı, ölüleri hayata döndürmek ve zombi kız arkadaş edinmek. Bir gün, ölen kedisini hayata döndürmek için gizli bir tarif kullanırken, Sanka Rea adında güzel bir kızla tanışıyor. Rea, ailesiyle sorunları olan ve hayattan bıkmış bir kız. Chihiro'nun tarifini kullanarak intihar ediyor, ama yanlışlıkla zombi olarak hayata dönüyor.
Sankarea, romantik komedi ve zombi öğelerini bir araya getiriyor. Chihiro'nun Rea'ya olan aşkı, Rea'nın zombi olarak hayata alışma çabaları, animenin eğlenceli ve duygusal yönünü oluşturuyor. Özellikle Rea'nın insanlığını kaybetmemek için sürekli çiğ yediği hidrasyon otu, animenin ilginç detaylarından biri. Düşünsene, sevgilinin insan kalması için ona sürekli ot yedirmek zorundasın!
Animenin çizimleri ve müzikleri, atmosferi mükemmel bir şekilde destekliyor. Rea'nın güzelliği ve zombi görünümü, animenin görsel cazibesini arttırırken, romantik ve hüzünlü müzikler, karakterlerin duygularını daha iyi yansıtıyor. Ayrıca, animenin göndermeleri ve parodileri de oldukça eğlenceli. Zombi filmlerine ve diğer popüler kültür öğelerine yapılan göndermeler, izleyiciyi sürekli güldürmeyi başarıyor. Yani, zombi kıyametinde bile aşkın mümkün olduğunu görüyorsun.
Seyir Defteri Notu: Animenin sonu biraz açık bırakılmış. Manga uyarlamasının sonunu okuyarak, hikayenin nasıl tamamlandığını öğrenebilirsin.
Rota Önerisi: Eğer Sankarea'yı sevdiysen, Kamisama Kiss'i de deneyebilirsin. O da insan ve doğaüstü varlıklar arasındaki aşkı konu alıyor.
5. Zombie Land Saga: Idol Zombiler
Yolcu, idol olmanın ne kadar zor olduğunu düşünüyorsun, değil mi? Zombie Land Saga bu zorluğu alıp bir de zombi olmayı ekliyor! Bu anime, farklı zamanlarda ölen yedi kızın zombi olarak hayata döndürülüp bir idol grubu oluşturmalarını konu alıyor. Yapımcı Kotaro Tatsumi, bu kızları bir araya getirerek Saga bölgesini canlandırmayı hedefliyor. Ama zombi olduklarını saklamak ve idol olarak başarılı olmak hiç de kolay değil.
Zombie Land Saga, komedi, müzik ve zombi öğelerini bir araya getiriyor. Kızların zombi olarak hayata alışma çabaları, idol olarak sahneye çıkmaları, aralarındaki ilişkiler, animenin eğlenceli ve duygusal yönünü oluşturuyor. Özellikle kızların zombi olduklarını gizlemek için sürekli makyaj yapmak zorunda kalmaları, animenin komik detaylarından biri. Düşünsene, bir yandan zombileri taklit ediyorsun, bir yandan da idol olarak parlamaya çalışıyorsun!
Animenin müzikleri ve dansları, idol temasını mükemmel bir şekilde destekliyor. Kızların şarkıları ve performansları, izleyiciyi coşturmayı başarıyor. Ayrıca, animenin çizimleri de oldukça renkli ve canlı. Kızların zombi görünümü, animenin görsel cazibesini arttırırken, idol kıyafetleri ve makyajları, karakterlerin farklı yönlerini ortaya çıkarıyor. Yani, zombi kıyametinde bile idol olmanın mümkün olduğunu görüyorsun.
Seyir Defteri Notu: Animenin ikinci sezonu Zombie Land Saga Revenge, ilk sezonun başarısını katlayarak devam ediyor. Kızların daha da zorlu mücadelelerle karşılaşması, animenin heyecanını arttırıyor.
Rota Önerisi: Eğer Zombie Land Saga'yı sevdiysen, Love Live! School Idol Project'i de deneyebilirsin. O da idol olmayı hedefleyen bir grup kızın hikayesini anlatıyor, ama zombisiz!
6. Kabaneri of the Iron Fortress: Steampunk Zombiler
Yolcu, steampunk ve zombilerin bir araya geldiği bir dünya hayal et! Kabaneri of the Iron Fortress tam olarak bunu sunuyor. Bu anime, endüstri devrimi döneminde geçen ve Kabane adı verilen zombi benzeri yaratıkların insanlığı tehdit ettiği bir dünyayı konu alıyor. İnsanlar, zırhlı trenler ve kaleler inşa ederek Kabane'lere karşı direnmeye çalışıyorlar. Ana karakterimiz Ikoma, Kabane'leri yok etmek için özel bir silah geliştiren genç bir mühendis. Bir gün, bir Kabane saldırısı sırasında ısırılıyor, ama kendini kontrol etmeyi başararak Kabaneri adı verilen yarı insan yarı Kabane bir varlığa dönüşüyor.
Kabaneri of the Iron Fortress, aksiyon, gerilim ve steampunk öğelerini bir araya getiriyor. Ikoma'nın Kabaneri olarak hayatta kalma mücadelesi, insanlarla Kabane'ler arasındaki savaş, animenin heyecanını sürekli yüksek tutuyor. Özellikle animenin dövüş sahneleri oldukça iyi hazırlanmış. Ikoma'nın Kabane güçlerini kullanarak Kabane'leri alt etmesi, izleyiciyi ekrana kilitlemeyi başarıyor. Düşünsene, bir yandan steampunk tarzı silahlarla savaşıyorsun, bir yandan da zombi güçlerini kullanıyorsun!
Animenin çizimleri ve müzikleri, atmosferi mükemmel bir şekilde destekliyor. Steampunk tarzı tasarımlar, animenin görsel cazibesini arttırırken, aksiyon dolu müzikler, dövüş sahnelerinin heyecanını daha da yükseltiyor. Ayrıca, animenin karakter tasarımları da oldukça dikkat çekici. Ikoma'nın kararlılığı, Mumei'nin gizemli kişiliği, diğer karakterlerin motivasyonları, animenin derinliğini arttırıyor. Yani, zombi kıyametinde bile teknolojinin ve insan iradesinin ne kadar önemli olduğunu görüyorsun.
Seyir Defteri Notu: Animenin görsel yönetmeni Hiroyuki Sawano, aynı zamanda Attack on Titan'ın da müziklerini yapmış. Bu da animenin müziklerinin ne kadar etkileyici olduğunu açıklıyor.
Rota Önerisi: Eğer Kabaneri of the Iron Fortress'i sevdiysen, Attack on Titan'ı da deneyebilirsin. O da insanlığın devlere karşı hayatta kalma mücadelesini konu alıyor.
7. Tokyo Ghoul: Ghoul ve İnsan Arasında Kalmak
Yolcu, zombi yerine ghoul'ların olduğu bir dünya nasıl olurdu? Tokyo Ghoul tam olarak bunu gösteriyor. Bu anime, Tokyo'da insanların arasında yaşayan ghoul adı verilen insan etiyle beslenen yaratıkların hikayesini anlatıyor. Ana karakterimiz Ken Kaneki, bir ghoul saldırısı sırasında ağır yaralanıyor ve ghoul organları nakledilerek yarı ghoul yarı insan bir varlığa dönüşüyor. Kaneki, hem insan hem de ghoul dünyasında yaşamak zorunda kalırken, kendi kimliğini ve amacını bulmaya çalışıyor.
Tokyo Ghoul, aksiyon, dram ve korku öğelerini bir araya getiriyor. Kaneki'nin ghoul olarak hayatta kalma mücadelesi, ghoul'larla insanlar arasındaki savaş, animenin heyecanını sürekli yüksek tutuyor. Özellikle animenin dövüş sahneleri oldukça vahşi ve kanlı. Kaneki'nin ghoul güçlerini kullanarak diğer ghoul'larla savaşması, izleyiciyi ekrana kilitlemeyi başarıyor. Düşünsene, bir yandan insan gibi yaşamaya çalışıyorsun, bir yandan da ghoul dürtülerinle mücadele ediyorsun!
Animenin çizimleri ve müzikleri, atmosferi mükemmel bir şekilde destekliyor. Karanlık ve gotik tarzı tasarımlar, animenin görsel cazibesini arttırırken, gerilim dolu müzikler, karakterlerin iç çatışmalarını daha iyi yansıtıyor. Ayrıca, animenin karakter tasarımları da oldukça dikkat çekici. Kaneki'nin değişimleri, Touka'nın sert ama sevecen kişiliği, diğer karakterlerin motivasyonları, animenin derinliğini arttırıyor. Yani, zombi yerine ghoul'ların olduğu bir dünyada bile insanlığın ne kadar önemli olduğunu görüyorsun.
Seyir Defteri Notu: Animenin ikinci sezonu Tokyo Ghoul √A, mangadan farklı bir hikaye izliyor. Bu da bazı hayranları hayal kırıklığına uğratmış olabilir.
Rota Önerisi: Eğer Tokyo Ghoul'u sevdiysen, Parasyte -the maxim-'i de deneyebilirsin. O da insan vücuduna giren parazitlerin hikayesini anlatıyor.
8. Ajin: Demi-Human: Ölümsüzlük Laneti
Yolcu, ölümsüz olmanın nasıl bir şey olduğunu hiç düşündün mü? Ajin: Demi-Human bu soruyu ele alıyor. Bu anime, Ajin adı verilen ölümsüz insanların hikayesini anlatıyor. Ajinler, öldükten sonra yeniden canlanabilen ve IBM (Invisible Black Matter) adı verilen hayaletimsi varlıkları kontrol edebilen insanlar. Ana karakterimiz Kei Nagai, bir trafik kazasında öldükten sonra Ajin olduğunu öğreniyor. Kei, hem hükümetin hem de diğer Ajinlerin hedefi haline gelirken, hayatta kalmak ve kendi kimliğini bulmak için mücadele ediyor.
Ajin: Demi-Human, aksiyon, gerilim ve bilim kurgu öğelerini bir araya getiriyor. Kei'nin Ajin olarak hayatta kalma mücadelesi, hükümetin Ajinlere karşı acımasız politikaları, diğer Ajinlerin motivasyonları, animenin heyecanını sürekli yüksek tutuyor. Özellikle animenin dövüş sahneleri oldukça taktiksel ve zekice hazırlanmış. Kei'nin IBM'ini kullanarak düşmanlarını alt etmesi, izleyiciyi ekrana kilitlemeyi başarıyor. Düşünsene, bir yandan ölümsüzlüğün lanetiyle yaşıyorsun, bir yandan da hayatta kalmak için savaşmak zorundasın!
Animenin çizimleri ve müzikleri, atmosferi mükemmel bir şekilde destekliyor. CGI animasyon tarzı, animenin görsel cazibesini arttırırken, gerilim dolu müzikler, karakterlerin iç çatışmalarını daha iyi yansıtıyor. Ayrıca, animenin karakter tasarımları da oldukça dikkat çekici. Kei'nin soğukkanlılığı, Sato'nun karizmatik kötülüğü, diğer karakterlerin motivasyonları, animenin derinliğini arttırıyor. Yani, zombi olmasa da ölümsüzlüğün de bir lanet olabileceğini görüyorsun.
Seyir Defteri Notu: Animenin CGI animasyon tarzı bazı izleyiciler tarafından eleştirilse de, hikayenin ve karakterlerin derinliği bu eksikliği kapatmayı başarıyor.
Rota Önerisi: Eğer Ajin: Demi-Human'ı sevdiysen, Baccano!'yu da deneyebilirsin. O da ölümsüzlüğü konu alıyor, ama çok daha eğlenceli ve absürt.
9. Deadman Wonderland: Ölümcül Eğlence Parkı
Yolcu, suçsuz yere hapse atıldığını ve ölümcül bir eğlence parkında hayatta kalmak zorunda kaldığını hayal et! Deadman Wonderland tam olarak bunu konu alıyor. Bu anime, Ganta Igarashi adında bir lise öğrencisinin, sınıf arkadaşlarının katledilmesiyle suçlanıp Deadman Wonderland adı verilen özel bir hapishaneye gönderilmesini anlatıyor. Deadman Wonderland, mahkumların ölümcül oyunlarda yarıştığı ve hayatta kalmak için kanlarını kullandığı bir eğlence parkı gibi işliyor. Ganta, hem suçsuzluğunu kanıtlamaya çalışırken, hem de bu ölümcül parkta hayatta kalmak zorunda.
Deadman Wonderland, aksiyon, gerilim ve şiddet öğelerini bir araya getiriyor. Ganta'nın Deadman Wonderland'de hayatta kalma mücadelesi, diğer mahkumlarla olan ilişkileri, animenin heyecanını sürekli yüksek tutuyor. Özellikle animenin dövüş sahneleri oldukça kanlı ve vahşi. Ganta'nın kanını kullanarak özel yetenekler geliştirmesi ve diğer mahkumlarla savaşması, izleyiciyi ekrana kilitlemeyi başarıyor. Düşünsene, bir yandan suçsuzluğunu kanıtlamaya çalışıyorsun, bir yandan da ölümcül oyunlarda yarışmak zorundasın!
Animenin çizimleri ve müzikleri, atmosferi mükemmel bir şekilde destekliyor. Karanlık ve gotik tarzı tasarımlar, animenin görsel cazibesini arttırırken, gerilim dolu müzikler, karakterlerin iç çatışmalarını daha iyi yansıtıyor. Ayrıca, animenin karakter tasarımları da oldukça dikkat çekici. Ganta'nın çaresizliği, Shiro'nun gizemli kişiliği, diğer karakterlerin motivasyonları, animenin derinliğini arttırıyor. Yani, zombi olmasa da insanların ne kadar acımasız olabileceğini görüyorsun.
Seyir Defteri Notu: Animenin sonu biraz açık bırakılmış. Manga uyarlamasının sonunu okuyarak, hikayenin nasıl tamamlandığını öğrenebilirsin.
Rota Önerisi: Eğer Deadman Wonderland'i sevdiysen, Future Diary'yi de deneyebilirsin. O da hayatta kalmak için birbirleriyle savaşan insanların hikayesini anlatıyor.
10. Devilman Crybaby: İnsanlığın Sonu
Yolcu, insanlığın sonunun geldiğini ve şeytanlarla savaşmak zorunda kaldığını hayal et! Devilman Crybaby tam olarak bunu sunuyor. Bu anime, Akira Fudo adında bir üniversite öğrencisinin, arkadaşı Ryo Asuka tarafından şeytanlarla savaşmak için Devilman'e dönüştürülmesini anlatıyor. Akira, şeytan güçlerini kontrol etmeyi başararak insanlığı korumak için savaşmaya başlar. Ama şeytanlar sadece dışarıda değil, insanların içinde de saklanıyor. Akira, hem şeytanlarla hem de insanlığın karanlık yüzüyle mücadele etmek zorunda kalıyor.
Devilman Crybaby, aksiyon, dram, korku ve felsefe öğelerini bir araya getiriyor. Akira'nın Devilman olarak hayatta kalma mücadelesi, şeytanlarla insanlar arasındaki savaş, insanlığın karanlık yüzü, animenin heyecanını sürekli yüksek tutuyor. Özellikle animenin dövüş sahneleri oldukça vahşi ve kanlı. Akira'nın şeytan güçlerini kullanarak diğer şeytanlarla savaşması, izleyiciyi ekrana kilitlemeyi başarıyor. Düşünsene, bir yandan insanlığı korumaya çalışıyorsun, bir yandan da içindeki şeytanla mücadele ediyorsun!
Animenin çizimleri ve müzikleri, atmosferi mükemmel bir şekilde destekliyor. Deneysel ve avangart tarzı tasarımlar, animenin görsel cazibesini arttırırken, elektronik ve rock müzikleri, karakterlerin iç çatışmalarını daha iyi yansıtıyor. Ayrıca, animenin karakter tasarımları da oldukça dikkat çekici. Akira'nın duygusallığı, Ryo'nun gizemli kişiliği, diğer karakterlerin motivasyonları, animenin derinliğini arttırıyor. Yani, zombi olmasa da şeytanlarla savaşmanın insanlığın sonunu getirebileceğini görüyorsun.
Seyir Defteri Notu: Animenin sonu oldukça tartışmalı ve duygusal. İzledikten sonra uzun süre etkisinden çıkamayabilirsin.
Rota Önerisi: Eğer Devilman Crybaby'yi sevdiysen, Neon Genesis Evangelion'u da deneyebilirsin. O da insanlığın sonunu ve varoluşsal sorunları konu alıyor.
Tepkiniz Nedir?