Hikâyeyi Kötü Adamın Gözünden Anlatan 10 Sürükleyici Anime!

Bu yazımızda, hikâyesini klasik kahramanlar yerine “kötü” karakterlerin gözünden anlatan, izleyiciyi gri ahlak çizgileriyle baş başa bırakan anime serilerini derledik. Death Note, Code Geass, Monster, Akudama Drive gibi yapımlar, kötü adamın bakış açısını merkezine alarak izleyiciye sıra dışı bir deneyim sunuyor. Bu animeler, iyilik ve kötülüğün mutlak olmadığı, herkesin bir nedeninin olduğu anlatıları sevenler için birebir.

Nisan 28, 2025 - 22:28
Nisan 28, 2025 - 06:42
 0  45
Hikâyeyi Kötü Adamın Gözünden Anlatan 10 Sürükleyici Anime!

Çünkü hep kahramanları izlemiyoruz, bazen kötü adamların gözünden anlatılan hikâyeler çok daha çarpıcı olabiliyor.
Anime dünyası da bu konuda çok cömert: Bizi sadece "iyilerin" değil, kırık, karanlık ve tartışmalı karakterlerin dünyasına da sokuyor.

Bu yazıda sana, hikâyesini “kötü adam”ın gözünden anlatan ya da onun bakış açısıyla şekillenen anime serilerini sunacağım.
Ama önce şu soruyu soralım: Gerçekten kim kötü, kim iyi?
Cevap çoğu zaman net değil — işte bu animeler de tam orada parlıyor.


Hikâyeyi Kötü Adamın Gözünden Anlatan 10 Sürükleyici Anime


1. Death Note (2006)

Tür: Psikolojik, gerilim, suç, doğaüstü

Başlayalım en ikonik örnekle.
Light Yagami, bir defter bulur ve içine yazdığı herkesin ölümüne neden olur.
Ve bu defteri, "daha iyi bir dünya yaratmak" adına kullanır.

Kulağa kahraman gibi mi geliyor? İşte sorun da bu.
Anime boyunca olaylara hep Light’ın gözünden bakarız.
Ama ne zaman ki L çıkar karşısına, işte o zaman "Ben kimin tarafındayım?" diye kendine sorarsın.

Kahramanı mı izliyoruz, yoksa yavaşça bir kötü adamın doğuşunu mu?
İşte Death Note’un tüm büyüsü burada.


2. Code Geass (2006)

Tür: Mecha, strateji, politik, dram

Lelouch Lamperouge... ya da nam-ı diğer Zero.
Kendi halkını ezen imparatorluk düzenine karşı ayaklanır.
Ama bunu yaparken öyle şeyler yapar ki...
“Bu gerçekten doğru olan mı?” diye defalarca sorgularsın.

Code Geass, kötü olmak zorunda kalan birinin hikâyesi.
Ve finali? Anime tarihinin en güçlü kapanışlarından biri.
Kötülükle iyilik arasındaki çizginin ne kadar ince olduğunu görmek için mutlaka izlenmeli.


3. Monster (2004)

Tür: Gerilim, psikolojik, suç

Bu defa başrolde bir seri katil var.
Johan Liebert... Soğukkanlı, zeki, ürkütücü.
Ama Monster, onu sadece bir “kötü” olarak göstermiyor.

Onu anlamaya çalışıyorsun, hatta bazen empati kuruyorsun — ve bu seni ürkütüyor.
Dizi boyunca kimse tamamen iyi ya da tamamen kötü değil.

Monster, "Kötülük doğuştan mı gelir, yoksa insanlar mı yaratır?" sorusunu adeta ruhuna kazıyor.


4. Akudama Drive (2020)

Tür: Cyberpunk, aksiyon, suç

Ana karakterlerin hepsi... suçlu.
Ve biz, sistemin “kötü” dediği bu karakterleri izliyoruz.
Ancak zaman geçtikçe, onların aslında sistemin karanlık yüzüne karşı çıkan insanlar olduğunu fark ediyorsun.

Yani burada iyi-kötü kavramı yerle bir.
Dövüşler, kaoslar, renkli sahneler arasında aslında bir distopyanın içindeki adaletsizliği izliyorsun.


5. Black Lagoon (2006)

Tür: Aksiyon, suç, kara mizah

İyi adam mı? O bu dizide yok.
Revy, Dutch, Rock... hepsi gri karakterler.
Silah kaçakçılığı yapıyorlar, karanlık işler içindeler, ama asıl kötülük onların çevresinde dönüyor.

Black Lagoon sana şunu soruyor:
“Hayatta kalmak için ne kadar kötüleşebilirsin?”
Ve bu soruyu cevaplamak için seni karanlık ama bağımlılık yaratan bir yolculuğa çıkarıyor.


6. Psycho-Pass (2012)

Tür: Bilim kurgu, distopya, suç, psikolojik

Sibyl Sistemi, insanların potansiyel suçluluğunu ölçüyor.
Ama bir adam bu sisteme karşı çıkıyor: Shogo Makishima.

Zeki, felsefi, etkileyici.
Ve ne kadar korkunç görünse de... söyledikleri rahatsız edici biçimde mantıklı geliyor.

Psycho-Pass, seni sadece bir kötü adamla değil, düşünceyle çatışmaya sokar.
Makishima’yı izlerken bazen ürperir, bazen de “acaba?” dersin.


7. Saga of Tanya the Evil (2017)

Tür: Fantastik, askeri, reenkarnasyon

Minik bir kız çocuğu gibi görünüyor ama içinde...
Bir önceki hayatında, soğukkanlı bir kurumsal yönetici olan bir adamın ruhu var.
Ve o şimdi bir savaşın ortasında, kendi kurallarını koyuyor.

Tanya, inançsızlığı, mantığı ve acımasız stratejileriyle hem sinirini bozuyor hem hayran bırakıyor.
Bu anime, empati duyamayacağın kadar kötü olan bir karakteri izlemekten keyif alma paradoksu.


8. Hellsing Ultimate (2006)

Tür: Vampir, korku, gotik aksiyon

Başrolde kim var?
Alucard – bir vampir.
Ve iyi biri mi? Hayır.
Ama o kadar karizmatik, o kadar görkemli ki, kendini onun gözünden izlerken buluyorsun.

Düşmanları genellikle daha da karanlık ama Alucard’ın da eline kan bulaşmayan günü yok.

Bu anime “iyi olmak zorunda değilim, ama doğru olanı yapacağım” diyen bir karakterin kitabı.


9. 91 Days (2016)

Tür: Suç, intikam, dram

Ailesi mafya tarafından öldürülen bir adamın intikam için suç örgütüne sızmasını izliyoruz.
Ama öyle bir sızma değil bu.
Yavaş yavaş sen de o kanlı dünyanın bir parçası oluyorsun.

Ana karakter suçlu, manipülatif ve yıkıcı.
Ama onu izlerken onaylamasan bile anlayabiliyorsun.


10. Parasyte: The Maxim (2014)

Tür: Bilim kurgu, korku, etik, psikolojik

Ana karakter aslında bir "iyi" ama
asıl düşündüren şey: Migi.
Yani onu ele geçiren parazit.

Zeki, soğukkanlı, umursamaz — tam anlamıyla kötü biri değil ama insan değerlerinden tamamen uzak.
Anime boyunca onun gözünden insanoğlunun çelişkileri, bencilliği ve zalimliği sorgulanıyor.

Bir anlamda, kötü olanla birlikte yaşamayı öğreniyorsun.

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Galaksi Yolcusu Galaksiler arası seyahat eden bir blog yazarı.